Resme yetenekli olduğumu öğrendiğimde 36 yaşımdaydım. Çok meraklı ve merakının peşine takılmadan duramayan bir insan olduğumdan resimle ilgili merak ettiğim herşeyi öğrenmek için bir yol buldum, denedim. Bunları paylaşmaya gelince başta biraz çekimserdim. Ne var ki temel değerlerinden biri katkısını sunmak, yani öğrendiklerinin üzerine kendi deneyimini ekleyerek aktarmak, daha doğrusu aktarmadan duramamak olan bir insanım.
Nasıl Sanatçı Olunur Eğitiminin ilk mezunlarından Meltem’i çalışmalarından başını kaldırdığı bir sırada yakaladım ve bu eğitimin hayatını nasıl değiştirdiğini kendi ağzından anlatmasını rica ettim. Söyledikleri şunlar oldu: “Sanatın her dalını severdim, güzel şeyler üretenlere hayranlık duyardım ve kendim de bir sanatçı olmak isterdim. Ancak eğitim almamış olduğum için uzun yıllar sadece bir izleyici olarak kaldım.
‘Nasıl Sanatçı Olunur eğitimi ile çok geniş bir alan olan müziğe nereden başlayacağımı öğrendim, bir piyano aldım, hergün çalışmaya başladım. Müzik teorisi hakkındaki eksiklerimi tamamlayacak eğitimler buldum. Şimdi her gün piyano çalıyorum, kendi bestelerimi yapıyorum. Hatta hiç planlamadığım halde, müzik hakkında en sevdiğim diğer şey olan şarkı söyleme keyfimi arkadaşlarımla kurduğum bir grupta solistlik yaparak
hayatımı değiştiren bu eğitime kadar. Bugün sizi genç bir ebru sanatçısı ile tanıştıracağım: Esra. Esra, 2019 yaz döneminde Nasıl Sanatçı Olunur Eğitimine katıldı. Eğitime başladığı zamana kadar herhangi bir sanat dalı ile ciddi olarak uğraşmıyordu. Dikiş dikmeyi seviyordu, amigurumi oyuncak yapmayı denemişti. Güzel birşeyler yaratmanın çok keyifli olduğunu biliyor ancak nereden başlayacağını, nasıl yapacağını bilmiyordu.
